English French German Spain Italian Dutch Russian Portuguese Japanese Korean Arabic Chinese Simplified

++Sitene Ekle
evdecalisarakkazan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
evdecalisarakkazan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mart 2015 Salı

DOLARIN YÜKSELİŞİ VE EKONOMİYE ETKİLERİ

                Bu makale ‘Doların Yükselişi ve  Ekonomiye Etkilerinden’ bahsedilmek üzere hazırlandı. Eğer az çok ekonomiyi takip ediyorsanız doların çok hızlı bir şekilde yükseldiğini görmüşsünüzdür. Belki de birikiminiz ile dolara yatırım bile yapmış olabilirsiniz.
               
                Peki ama Dolar neden bu kadar yükseldi ? ekonomi bundan nasıl etkilendi ? Yoksa siyasilerin söylediği gibi doların yükselmesi vatandaşları ilgilendiren bir konu değil mi ?

       Doların Çöküşü
                
                Öncelikle zamanda bir yolculuk yapalım ve 2008 yılına gidelim dünyanın en büyük bankalarından biri olan Lehman Brothers’ in 613 milyar Dolar borcu sebebiyle iflasıyla ABD tarihinin en büyük iflasını yaşadı. Bu iflasa sebep olan ABD’ de meydana gelen mortgage kredilerinin geri ödenememesiydi bununla birlikte Tüm Avrupa ve ABD’ de ekonomik göstergeler negatife dönerken tüm dünya ekonomisi neredeyse resesyona girdi.

Resesyon: Herhangi bir ekonomide iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya büyümenin negatif olması demektir.

    Dolayısı ile ülke ekonomileri küçüldü, sermaye girişleri durdu, işsizlik arttı ve ülke para birimleri değer kaybetmeye başladı. Ve bu dönem Gelişmekte olan para piyasaları için büyük bir fırsattı çünkü tüm sermaye bu ülkelere akmaya başladı. Ardından gelen Yunanistan’ın iflası İtalya ve İspanya’nın iflasın eşiğinde olması gibi durumlardan ötürü 2008 yılında serbest piyasada Dolar kuru 1.1860 Euro ise 1.7280 fiyatlarını görerek dip yaptı, bu düşüşün sebepleri elbette ki Türkiye’nin ekonomide yapmış olduğu inanılmaz reformlar değil krize giren ABD ve Avrupa’daki sermayenin Gelişmekte olan para piyasalarına akmasıydı bununla birlikte kurlar düşmüş enflasyonda kademeli olarak 2008’den 2011 yılına kadar düşüşler yaşamıştır. Altın’ın 10 yıllık ons fiyatını incelediğimizde ise 2006 yılından itibaren başlayan yükselme trendi hız kazanmış ve bu yükseliş trendi 2011 yılına kadar sürerek fiyatlar 1800 doların üzerine çıkmıştır. Altın fiyatlarına baktığımızda da 2006 yılında başlayan yükseliş trendi aslında 2008’de çıkacak büyük krizin habercisi niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü altın ve gümüş gibi değerli metaller güvenli liman vazifesi görür ve ekonominin durgunluğa girdiği dönemlerde sermaye bu metallere akar. 10 yıllık ons fiyatlarını incelediğinizde daha net görebileceksiniz. Huzur ve sükunetin olmadığı ortamlarda sermaye durmaz kaçar bununla birlikte Tüm Avrupa ve ABD’den çıkan sermayenin bir kısmı da Türkiye Cumhuriyeti’ne girdi bunun sebebi elbette ki Türkiye’de mevduata verilen yüksek faizdi Türkiye’de sıcak paraya bağlı bir ekonomi olduğu için 2008-2011 yılları arası yanıltıcı bir refah dönemi yaşandı. Kurların düşüşü, enflasyonun düşüşü tüm dünya resesyona girerken Türkiye’nin beklenende daha iyi bir büyüme verisi kaydetmesi cari açığın düşüş göstermesi gibi olumlu ekonomik veriler hep bu yanıltıcı refah döneminde yaşandı. Tüm Dünya’nın resesyona girmesi ve birçok ekonominin mevduat faizlerinde 0 veya – faiz vermesi bu ekonomilerden çıkışa ve sermayenin gelişmekte olan para piyasalarına akmasına sebep oldu. Ve Türkiye ayağına gelen bu fırsatı iyi kullanamadı


Doların Yükselişi

ABD Merkez Bankası FED çok akıllı bir strateji izleyerek ülke ekonomisini toparladı ve bence bunu çok kısa sürede başardı. Negatif faiz politikası izleyerek paranın ekonomide farklı iş kollarına akmasını sağladı yeni açılan iş kolları yeni istihdam alanları oluşturdu ve kademeli olarak işsizliği düşürdüler. Varlık alım programları başlatarak  ekonomiyi desteklediler tabi bu sürede Tüketici güveni başta olmak üzere birçok öncü ekonomik gösterge pozitif olarak gelişim göstermeye başladı ve ABD ekonomisi uzun bir aradan sonra büyümeye başladı.
Bununla birlikte Türkiye’de neler olmaya başladı ona bakalım;
Saadet dönemi ülke ekonomisi kalıcı ve köklü reformlar yapamadığı için kalıcı olamayacak ve ABD ekonomisi toparlandıkça,  Dolar güçlendikçe Türkiye Ekonomisi’nde işler terse dönmeye başlayacaktı. Başta Dolar Kuru toparlanmaya başlayacak, büyüme beklenenin altında gerçekleşmeye başlayacak, enflasyon belirlenen hedefe bir türlü indirilemeyecek ve TCMB Başkanı bu durumu açıklayan bir mektup kaleme almak zorunda dahi kalacaktı. Bu Doların Kürsel olarak güçlenmesinin bir sonucuydu elbet birde buna TL’ deki değer kaybı eklenecek ve Dolar kuru Cumhuriyet Tarihinin en yüksek seviyelerini test edecekti. Peki  TL neden değer kaybedecekti, Makalenin başında da belirttiğimiz gibi sermaye huzur ve sükuneti sever huzur ve sükunetin olmadığı yerde barınamaz kaçar. Başta Suriye de meydana gelen iç savaş bölgede IŞİD adında bir terör örgütünün türemesi ve Türkiye’nin bu örgüte destek verdiği haberlerinin uluslararası arenada sıkça gündeme getirilmesi, gezi parkı olayları, 17-25 Aralık tapeleri,  paralel devlet söylemleri ve darbe girişimleri, Ekonomik ambargo uygulanan İran ile Türkiye’nin illegal yollardan ticaret yaptığı ve bunu Reza Zarrab’ın  aracılığı ile yapmasının tapelerde ve sorgularda ortaya çıkması, ülkedeki siyası gerilimin artması ve başkanlık sistemi tartışmaları son olarak  Cumhurbaşkanının TCMB üzerinde faizlerin indirilmesi hususunda baskı kurması Dolar kurunu 2,64 seviyelerine getirdi.

        Doların Yükselişinin Ekonomiye Etkileri

           Peki Dolar kuru tarihin en yüksek seviyelerini görürken Türkiye Ekonomisi bundan nasıl etkilendi. Yoksa siyasilerin söylediği gibi Burası Türkiye Bizim para birimimiz Türk Lirası Dolar ile işimiz yok vatandaşı da etkilemez söylemi doğru muydu ? elbette doğru değil bunu bir örnekle açıklamak gerekirse:  Rusya’ dan doğalgaz alımında %10 indirim aldığımızı müjdeleyen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı ancak bu indirimin hane halkına maliyetlerden ötürü yansıyamayacağını söyleyerek gerekçe olarak kurdaki artışı gösterdi. Peki petrol fiyatı 90 dolarlardan 50 dolarların altına geldiğinde bu pompaya ne kadar yansıdı ya da toplu taşımaya ya beklenenden az ya da hiç bunun sebebi petrol ve doğalgazı  ve daha buna benzer birçok şeyi yurtdışından Dolar ile ithal ediyor olmamız. Kur yükseldikçe ülke maliyetleri daha çok artarak cari açık yükseliyor ve hane halkı yukarıdaki örnekte de bahsettiğimiz gibi olumsuz etkileniyor dolayısı ile Dolar Kuru Türkiye Cumhuriyeti’ni çok yakından ilgilendiriyor. Kurdaki bir birimlik artış hem ülke borçları hem de dolar borcu bulunan şirketlerin maliyetlerini arttırmaya devam ediyor. Eğer kurdaki yükseliş devam ederse 2008 yılında ABD ‘nin başına gelen Türkiye’nin başına gelebilir tabi Türkiye’nin ABD gibi kısa sürede düzlüğe çıkması hiç kolay olmayacaktır.






4 Şubat 2015 Çarşamba

BLOG YAZARAK PARA KAZANMANIN İPUÇLARI


           ‘Blog Yazarak Para Kazanma Gerçeği’ isimli makalemizi okuduysanız, son satırlarımızda bir sonraki makalemizde daha teknik detaylara ineceğimizi söylemiştik.  Şu an okumakta olduğunuz ‘’Blog Yazarak Para Kazanmanın İpuçları’’ adlı makalemizde blog yazarak para kazanmanın ipuçlarını siz değerli okuyucularımızla paylaşmaya çalışacağız, paylaşacağımız ipuçları size kısa zamanda zengin olma kapılarını açmayacak olup sadece farklı bir bakış açısı yaratacaktır. Umut tacirliği yapmanın bir anlamı yok. Konu ile ilgili daha önceki makalede paylaştığımız gibi blog yazarlığının temel prensibi dürüstlük ilkesidir. Bu makaleyi okumadan önce ‘ Blog Yazarak Para Kazanma Gerçeği ‘ isimli makaleyi okumanızı tavsiye ederim.

           Web Sitesi Sahibi Olmak
          Öncelikle yazdığınız makaleleri paylaşacağınız bir web sitesine ihtiyacınız var. Bu işi yapan kurumlarla belirli fiyatlar üzerinden anlaşarak tasarımı, alan adı v.b her şeyi tamamlanmış bir web sitesi satın alabilirsiniz ancak bu iş size daha kazandırmaya başlamadan maliyet çıkartmaya başladı bile değil mi? Hemen vazgeçmeyin çünkü size bir müjdem var, hiçbir ücret ödemeden bir site sahibi olabilirsiniz  Wordpress, Blogger gibi siteler size kendi uzantı adıyla web sitesi sahibi olma imkanı veriyor üstelik ismine ve tasarımına karar vermek sizin elinizde olacak. Mesela ben blogger sitesini kullanıyorum. İlerleyen dönemlerde isterseniz alan adını belirli bir meblağ karşılığında satın alabilir ( 10-20 Dolar) blogspot uzantısını kaldırabilirsiniz.
Web sitesine isim verirken,  lütfen yazmaya karar verdiğiniz konuya yakın şeyleri düşünerek bir isim oluşturun. Örneğin sağlık konulu içerikler paylaşacaksanız kendi isminizi içeren bir web sitesi ismi oluşturmayın bu sizi google aramalarında üst sıralara çıkarmayacaktır. Bizim temel amacımız ise google sıralamalarında en üst sıralara çıkmak olacaktır.  Örnek vermek gerekirse; www.saglikligunler.blogspot.com.tr  www.mutlulukicinsaglik.blogspot.com.tr paylaşacağınız içeriklere daha uygun birer blog adı gibi duruyor ne dersiniz ? …

           Bloğunuz Hazır Peki Ne Yazacaksınız ?
           Bloğunuzu olur olmaz her konuyla doldurmayın, hayata dair her şey sloganı ile yayına başlayıp çöp olan internette oldukça fazla blog bulunmaktadır. Bu nedenle bir konuya yoğunlaşarak bu konu hakkında içerikler oluşturmaya bakın, seçeceğiniz konu bildiğiniz ilgi alnınıza giren araştırmaktan keyif aldığınız ve popüler olan bir konu olmalı aksi takdirde beklediğiniz sonuçları almak imkansız olabilir. Örneğin www.evdecalisarakkazan.blogspot.com.tr,  ‘ Başka İşlerde Değil Evde Çalışarak Kazan’ sloganı ile yola çıkarak,  finans piyasaları, girişimcilik fikirleri ve İnternetten nasıl para kazanılır gibi konular hakkında içerikler paylaşır. Amacımız arama motorlarında bloğumuzu üst sıralara taşıyabilmektir. İnternet kullanıcıları bir konu hakkında arama yaparken genelde ilk linke ve ilk sayfaya bakar o nedenle sitemize trafik çekebilmek için bloğumuzu olabildiğince üst sıralara çıkarmamız gerekecek. Bunu yapmak zor değil popüler konularla ilgili düzenli olarak özgün makaleler yazar,  makale yazarken uyulması gereken temel kuralları da uygularsak bu konuda sıkıntı çekmeyiz.
          
           Blog Yazarken Uyulması Gereken Kurallar   
           Blog yazarak para kazanmanın ipuçlarından en önemlisi, imla kurallarına uygun özgün yani kopya olmayan içerikleri düzenli olarak paylaşmaktır. Google bloğunuzu incelerken bir takım algoritmalar sayesinde bunu gerçekleştirir. Eğer başka sitelerden kopya içerik paylaşırsanız bunu algılar bloğunuzu arama seçeneklerinde göstermez veya en son sıraya atarak sizi cezalandırır. Daha fazla içerik paylaşmak adına bu hataya düşmeyin. En azından haftada bir içerik paylaşmanız gerekecektir. Siz özgün ve imla kurallarına uygun içerikler paylaştıkça google sizi arama motorlarında daha üst sıralara taşıyacaktır. İçeriklerinize abartıdan uzak olacak şekilde görseller ve video eklentilerinde bulunabilirsiniz bu bloğunuzun üst sıralara çıkma olasılığını arttıracaktır.
Makalelerden Yazarak Nasıl Para kazanılır
Blog  yazarak para kazanmanın ipuçları isimli makalelimizde buraya kadar incelenen konulara şöyle bir göz atacak olursak; hiçbir ücret ödemeden nasıl blog sahibi oluruz bloğumuza alan adı verirken ve içerikler oluştururken nelere dikkat etmemiz gerekir. Neden bloğumuzu en üst sıralara çıkarmamız gerekir. Neden kopya içeriklerden uzak durmamız gerekir gibi konulara değindik. Peki ama bu yazılardan nasıl para kazanacağız dediğinizi duyar gibiyim. Elbette yazdığımız içerikler bize doğrudan para kazandırmayacak. Bize para kazandıracak konular Reklamlar ve Satış ortaklığı programı olacak Bloğunuzda en az 10 içerik paylaştıktan sonra Google Adsenseye kaydolun Adsense sitenizi denetleyecek ve denetlemeden başarıyla çıkarsanız. Google adsense reklamlarını sitenizde yayınlayacaksınız ve reklamlara tıklama başına para kazanacaksınız. Tıklama başına 0.20, 0,30 TL veren reklamlar mevcut ancak bu imkanı sağladınız diye bloğunuzun her bölümünü reklama boğmayın yoksa ziyaretçileriniz sıkılarak sitenizde fazla zaman geçirmeden ayrılacaklardır. Paylaştığınız içeriklerle uyumlu reklamlar paylaşmaya özen gösterin sağlık konulu içerikler paylaşıyorsanız sitenizde havayolları veya finans içerikli reklamlar paylaşmak ne kadar uygun olabilir.
  Bir matematik yapmak gerekirse;
Örneğin 0,30 TL olan reklamlarınıza günde en az 10 kişi tıklarsa
0.30*10 = 3 TL ayda ise 3*30= 90 TL gelirin sahibi olacaksınız. En büyük gelir kapınızın Google Adsense reklamları olduğun unutmayın. Bu nedenle çok fazla trafiğe ihtiyacınız olacak. Bu ziyaretçi trafiğine nasıl ulaşabileceğinizi makalenin ilerleyen satırlarında paylaşacağım.
Bir diğer gelir kapınız satış ortaklığı programı olacaktır.  Xticaret. Com satış ortaklığı linki veren şirketlerin buluştuğu bir platform ve siteye 20 TL gibi bir ücretle kaydolabiliyoruz. Maalesef sizi bu maliyetten kurtaracak bir fikre sahip değilim satış ortaklığı programını kullanacaksanız 20 TL ödemek durumunda kalacaksınız. Örneğin bir sağlık ürününün satış ortaklığı programı olduğunu düşünelim aknelere karşı bir ürünün satış ortaklığı programı mevcut sizde bu ortaklığa başvuruyorsunuz ve size bir link veriliyor bu link ziyaretçiyi ürünün ana sayfasına yönlendiriyor. Size düşen bu ürünün tanıtımını yapmak ve ziyaretçiyi size verilen link üzerinden anasayfaya yönlendirerek ürünü satın almasına teşvik etmek ancak burada belirtmeliyim ki ürünü satmak için ürünü şişirmeyin eğer ziyaretçilerinizi kandırırsanız bir daha bloğunuzu ziyaret etmeyeceklerdir. Kim sahtekar birinin bloğunu takip ederek onun içeriklerini okumak ister ki eğer bilmediğiniz güvenmediğiniz bir ürün varsa o ürünün tanıtımını yaparak risk almayın. En baştada belirttiğim gibi blog yazarak para kazanmanın ipuçlarından en önemlisi dürüst olmaktır. Ürün ile ilgili tanıtıcı içeriğinizi oluşturduktan sonra bu içeriklerin arasına size verilen satış ortaklığı linkini paylaşarak ziyaretçilerinizin ilgisini çekebilirsiniz.

        Nasıl Trafik Çekerim
        Burda trafikten kasıt ziyaretçidir sitemize ziyaretçi çekebilmek bloğumuzdan para kazanabilmek için önemli ne kadar çok ziyaretçi o kadar çok gelir bir denklem olarak düşünülebilir. Bloğunuzun adını google arama motoruna yazdığınızda ilk sayfada yer almalı çünkü en yüksek trafiği buradan sağlayacaksınız bunun içinde yukarda değinilen kurallara uygun içerikler paylaşmanız gerekecek. Sosyal paylaşım sitelerinde ( Facebook, Twitter, Linkedin ) Bloğunuzun profilini oluşturarak kişisel sayfalarınızda paylaşmanız bloğunuzun popülerliğini arttırarak sosyal paylaşım sitelerinden ziyaretçi çekmenizi sağlayacaktır. Kendi içerikleriniz ile ilgili konularda yayın yapan sitelerde bloğunuzu paylaşmanız size bu sitelerden ziyaretçi çekmenizi sağlayacaktır. Bunlar ücretsiz reklam türlerine Örnek olup google adwors ile ücretli reklamlarda oluşturabilirsiniz. Kendi bloğunuzda iletişim bilgilerinizi mutlaka doldurun belki başka sitelerden yazarlık veya reklam için teklif alabilirsiniz her içeriğiniz yoruma açık olsun ve mutlaka yapılan yorumlara cevap verin bu samimiyet ziyaretçilerinizin hoşuna gidecektir.

       Sonuç
       Blog yazmak ve bu işten para kazanmak sanıldığı kadar kolay değil 2-3 blog yazıp zengin olmak düşünceniz varsa hayal kırıklığına uğramadan bu işten vazgeçin. Blog yazarak para kazanmanın ipuçlarını verdiğimiz bu makalede amacımız konu ile ilgili değerli okurlarımıza bir bakış açısı kazandırmaktı.
Bol Kazançlar     



                                                           



18 Ocak 2015 Pazar

TAVUK YETİŞTİRİCİLİĞİ

http://evdecalisarakkazan.blogspot.com.tr/ olarak girişimcilik fikirleri ile ilgili bu makalemizde tavuk yetiştiriciliği konusunu inceleyeceğiz.
                
Öncelikle neden tavuk yetiştiriciliği diye bir soru sorulacak olursa bunun cevabına minimum risk verilebilir. Kazanç ise sizin çalışmanıza bağlı olarak artacaktır. Her iş gibi bu işe de en küçükten başlayıp büyütmemiz gerekiyor. Örneğin  5 tavuk satın alarak bu işe başlanabilir ve başlangıç olarak 100-150 TL gibi bir bütçe yeterli olacaktır. Bir tavuk kümesinizin ve bu tavuklara verecek ayda yarım çuval  buğday sizin toplam maliyetinizi oluşturur.
               



                Peki ne kazanacağız ?
                Tavuklarımızın ilk olarak yumurtalarını satarak para kazanmaya başlayacağız. Yumurtanın tanesini 0,75 TL ya da 1 TL gibi bir fiyata satabilirsiniz. Bu normal yumurtalara göre yüksek bir fiyat ancak unutmayın siz sıradan bir tavuk yumurtası değil organik ve lezzetli köy tavuğu yumurtası satıyor olacaksınız. Yumurtalarıma talep olur mu diye düşünmeyin orta gelire sahip birçok kişi organik ve lezzetli yumurtalar için bu fiyatı ödemeyi göze alıyorlar. Bu işin en güzel yanı da tavuk satın almak için bir kere para ödüyorsunuz ve daha sonra satın aldığınız tavukları kuluçkaya yatırarak çoğaltıyorsunuz. Tavuklarınız çoğaldıktan sonra satışından da para kazanabilirsiniz diyelim ki tavuk sayınız 25-30 kadar oldu. Kümesinizi biraz da gençleştirmek amacı ile tavuklarınızı satabilir ya da kesip kendiniz tüketebilirsiniz bu işi fiili olarak yapmış biri olarak söyleyebilirim ki bu işin yumurta satışını da tavuk satışını da yaptım ve tamamen merak ve hobi olarak başlamıştım yıllar önce,  ancak bu işe ciddi ve profesyonel olarak zaman ayırdığınızda ek bir kazanç kapısı olabilir.
                
             


              Tavuk Satın Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
             Tavuk yetiştiriciliği yapmaya ve bu işle para kazanmaya karar verdiysek, tavuk satın alarak işe başlayacağız. Ancak tavuk satın alırken de bazı kriterler ve bilinmesi gerekenler var her tavuğun yumurtlama performansı iyi değildir. Ve her tavuk kuluçkaya yatmaz. Biz tavuk satın alırken önce yumurta performansı iyi ve kuluçkaya yatan tavuklara yöneleceğiz sonra da tavuğun yaşı bizim için önemli bir kriter yeni yumurtlamaya başlamış ya da en fazla 1-1,5 yaşında olan tavukları satın alacağız. Ve sağlıklı tavuklar almamız gerekiyor mümkünse her aşısı yapılmış olmalı. Ligorin, Lohman Brown ya da Australorp ırklarından birini tercih edebilirsiniz. Aralarındaki fiyat farkının ne olduğunu bilmiyorum ancak bu  üç ırktan da birer, ikişer tavuk satın alarak başlamanızı öneririm.
                
                

                Tavukların Kuluçkaya Yatırılması
                Yumurtlamaya başlayan tavuk bir sonraki yılın ilk baharından itibaren gurk olma potansiyeline sahiptir. Gurk olması onun kuluçka zamanının geldiği anlamını taşır. Gurk olduğunu gösteren bazı belirtileri vardır. İlk olarak sürekli gurk, gurk diye sesler çıkarır. Bu süreçte yumurtadan kesilir. Gününü kümeste follukta yatarak geçirir. Yemleme zamanında tüm tavuklar peşinizden koşarak gelirken o ortalarda görünmeyebilir ki muhtemelen follukta yatıyordur. Gelse bile onun kabarmış bir şekilde geldiğini yeme fazla ilgi göstermeden folluğa geri döndüğünü görürsünüz. Tüm bu belirtiler mevcutsa tavuğumuzu kuluçkaya yatırmak için hazırlayabiliriz. Öncelikle bir kutu bulacağız ve içini samanla dolduracağız temiz ve kullanılmamış olması önemli bir tavuğun altına en fazla 15 yumurta konabilir ancak kuluçka döneminde bu tavuğu yorabilir bu nedenle en fazla  13 tane koymanız yeterli olacaktır. Tüm bu hazırlıkların ardından kutuyu kümesin içine değil farklı bir yere koyacağız başka bir kümes olabilir. Çünkü bu süreçte tavuğumuzun rahatsız edilmemesi gerekiyor. Kutunun içine bir şey koymayın kutunun dışına bir kap su ve bir kabın içine yem koyun, Ve kesinlikle bu süreçte tavuğu elleyip, kaldırıp rahatsız etmeyin. Tavuklar kuluçka süresinde çok az yem yerler genellikle su içerler tavuğum yem yemiyor diye endişeye kapılmayın. Kuluçka süresi 18 ile 21 gün arasında değişmektedir.
               
            Yavruların Bakımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
İlk yavru 18. Günde yumurtadan çıkmaya başlar ve 21. Günde son bulur bu üç günlük arada civcivlerin yeme ihtiyacı yoktur,  kuluçkanın sıcaklığı ile yaşarlar. 21. Günde tavuğunuzu ve civcivlerimizi kümese alma zamanı geldi ancak diğer tavuklarla aynı yere kesinlikle koymayacağız. Bu yavrular için çok tehlikeli, onları başka bir kümese koyacağız tavuğumuz için buğday, civcivler içinse toz civciv yemi koyacağız ve derin olmayan bir kap içinde sularını hazır edeceğiz, derin olmayacak çünkü civcivler içine düşüp boğulabilir. En az  1-2 hafta dışarıya çıkmamaları gerekiyor. İçerde biraz büyümeleri lazım daha sonra sizin kontrolünüzde günde  1-2 saat dışarıya çıkabilirler hem güneş enerjisi büyümelerine katkı sağlayacak hem de dışarıda topraktır, solucandır, ottur bunlarla beslenmeleri önemli.  Özellikle  civcivlerin doğada başta kediler olmak üzere kargalar ve fareler olmak üzere bir çok düşmanı vardır bu yüzden onları kendi halinde dışarıya bırakmayın aksi takdirde hüsrana uğrarsınız. Ve kuluçka tavuğunuzu diğer tavuklardan uzak tutun diğer tavuklarla münasebet etmeye başlarsa yavruları büyümeden bırakabilir
              
            Tavukların Bakımı
Kümesin temizliğini ayda bir mutlaka yapalım folluklara taze saman koyalım ve kümesi olası hastalıklara karşı ilaçlayalım folluklarda mutlaka 1 yumurta kalsın bu tavuklarınıza sürekli yumurtlamayı hatırlatacağı için önemli. Kesinlikle kümesin içinde yem bulundurmayın çünkü fare ve v.b tavuk düşmanlarını kümese çekebilir bu da tavuklarınız için tehlike oluşturur. Tavukları satın aldıktan sonra onları sürekli kümeste tutmayacağız eğer kümeste tutarsak bu yaptığımız işin bir esprisi kalmaz. Organik tavuk yumurtalarının en önemli özelliği bu yumurta sahibi tavukların dışarıda özgürce dolaşması,  dışarıdan beslenip güneş enerjisi almasıdır. Bu işe başlayıp para kazanmaya karar verdiysek tavuklarımızı kümese hapsetmeyeceğiz.

    

   Sonuç Olarak
                Tavuk yetiştiriciliğinin maliyeti belli, yukarıda belirttiğimiz ırklardan 5-6 tavuk satın alarak bu işe başlayabilirsiniz en kötü ihtimalle yumurtaları da tavukları da kendiniz tüketeceğiniz için risk yok denecek kadar azdır. Son dönemde GDO’ lu ürünler tavuk ve yumurtaya da bulaştığı için tüketiciler her şeyin organiğini talep ediyor bu yüzden bu iş kolunda şanslı olduğunuzu ve küçük bir yatırımla hatrı sayılır bir miktar kazanmaya başlayabileceğinizi,  zaman içerisinde işleri daha da büyüterek ciddi bir kazanç kapısını aralayabileceğinizi belirmek isteriz.
                Bol Kazançlar